Neler Oldu, Neler Olacak?

Yazıyı Paylaş

Biz şayet salim akla sahip olur; öfkeden, kinden, intikam duygusundan kurtulur; karşıtımıza bakarak kendimizi konumlandırmaz; sadece Müslüman olabilirsek, hem kendimize hem insanlığa yararımız olur.

Sadece Müslüman olmak üzerine biraz düşünelim.. Bu hal şuurlanma yahut bilinçlenme halidir. Bilinç yahut şuur, dışardan aktarılmaz. İnsan kendisini şuurlandırır, bilinçlendirir..

Bu şuura ermek aklı salim kılmak, hakikaten Müslüman olmaktır. Bildiğimiz salihlere karışmaktır. Değilse taklit söz konusu olur ki, bu hal insanı bir yere kadar taşır, sonra terk eder..

Şansızlığımız şu ki bizim şu an içinde yaşadığımız sosyal ve siyasal reel gerçeklik, İslami hakikatten kopuktur. İkisi arasında bir uyumluluk yoktur. Yahut iman ile amelin arasındaki makas açılmıştır. Dahası çağımızda sünnet kaynaklı sahih “gelenek” çok kötü biçimde damgalanmış, sosyal hayatın dışına itilmiş, piyasadan kovulmuştur. Dolayısıyla günümüz Müslümanının taklit edeceği güzel örneklikler, taklidini yapacağı davranış kalıpları pek kalmamıştır.. En azından İslamcı camiada diyelim.

Bir diğer meselemiz devlet denenin, kurumsal ve soyut yapısıyla sadece yönetici ve düzenleyici olması gereken yahut öyle olması beklenen devletin, artık her işe el atıyor olması, denetleyici özelliğiyle her işe karışan tek merkez güce kavuşmasıdır. AKP iktidarı döneminde buna şahit olduk.

Dünya düzenine ayak uyduran devlet her işi kontrol altına alıp her derdin tek sorumlusu ve çözümcüsü oldu; eğitimden kültüre, inançtan uygulamaya, aileden komşuluğa, ticaretten sanata, ahlaktan yasaya, siyasetten gelecek tasarımına kadar her alanda neoliberal değerlerin etkisi altına girildi. Genci yaşlısı, erkeği kadını hep birlikte ilerlemeci tarihin ve kalkınmacı ekonominin doğal sonucu olarak refah ve mutluluk peşine takıldık.

Vaziyet, kültürel köklerden kopuşa, nesiller arası kopukluğa sebep oldu, gelecekle ilgili ontolojik özsel, epistemolojik orijinallik umutları heba oldu. Kendimize has bir gelecekten bahsedilemez. İnsanlarımız köklerinden koptu gitti. Artık her şey paradan, kazanmaktan ve tüketip haz almaktan ibaret.  Çocuklarımıza bunları aşılıyoruz. Dinlisi de dinsizi de aynı idealler peşinde koşturuyor.

“Sanırım tarihte hiç olmadığı kadar bir şey oldu; devlet her şeyin merkezine oturdu. Artık sadece devlet var.”

Askeri olmasına gerek kalmadan dış müdahaleye çok açık olduk. Çünkü müdahaleyi karşılayacak özümüz değişti, zihnimiz dönüştü. Cinsiyetsiz, ailesiz, geleneksiz inşa edilen birey kimliği, vatandaş kimliğini de terk ediyor. Evrensel insanlık, yurttaşlık kimliği sardı her bireyi..

Bilgi üretim ve aktarımı tercüme ve taklitten ibaret. Eğitimli dijital “robotlar” yetiştiriyoruz. Bunun farkında olan devlet aklının göstergeleri kırmızıya dönmüş olmalı.

İktidarın anlatacak bir hikayesi, dağıtacak bir umudu kalmamış olmalı ki sıklıkla beka sorununu dillendirmeye, PKK, FETÖ vs terörüyle karşıtlık oluşturmaya, şer cephesi ilan ederek iktidar süresini uzatmaya çabalıyor. İyi de, nereye kadar. Sende ne var dediğinde ahvali dünyayı takip etmekten gayri fikir yok..

Sanırım tarihte hiç olmadığı kadar bir şey oldu; devlet her şeyin merkezine oturdu. Artık sadece devlet var. Bunu AKP becerdi. Devlet aklı tam da istediğini yakalamış olmalı. Her şey terk merkezden yönetilebilir, denetlenebilir durumdaysa, ufak tefek cemaatler, muhalifler varsa da ayağa dolanan, onların halli kolaydır. Zaten bu muhaliflerin yarısı kendilerinin müttefikiydi…

Artık AKP emekli olabilir!

Bize gelince, başımıza iki talih kuşu birden kondu;

Amerikancılarla yerli Avrasyacılar, bir uzlaşı noktasında buluşamazlarsa kapışma kaçınılmaz olacak. Görüntü bunu gösteriyor sanki. Kapışmanın maliyeti ağır olur.

Sağ olsun Erdoğan devraldığı şartları bu duruma daha müsait hale getirerek devredecek. Bu süreçte, ikisine de yaranamadı. İkisiyle de ittifak yaptı ama olmadı. Çünkü diğer ikisinin kendilerince hesapları vardı, Erdoğan’ın hesabıysa iktidar olmaktı..

Bu ülkede bi hesap tutmayan, hesabının peşinde olmayan varsa onlar “Müslümanlardır.” Özünü değiştirmiş ama şeklini korumuş olan Müslümanlar para, iktidar, statü peşine düşmüşlerdi, istedikleri verildi. Bunlar ne istiyordu esasen? Hatırlayalım ve düşünelim; şimdi olsun bu hesabı yapalım.

Kemalist baskıdan kurtulup özgür olmak.  Kamusal alanda meşruiyet kazanmak. Partilerine iktidar yolunun açılması. Dernek vakıf ve şirket faaliyetlerine serbesti.. Başörtüsü mücadelesi denen şey hepsinin özetiydi ama biz bunu o zaman anlayamadık.

Başka? Lütfen cevaplayalım başka ne istiyorlardı?

İstediklerinin tümü karşılandı mı, evet. Postkolonyalizm, post modernizm verdi istenilenleri. Engeller kaldırıldı önlerinden.

Karşılığında ne aldı bu dünya düzeni? “Demokrasiyi yeşertin, serbest pazar ekonomisini ve insan haklarını koruyun ve yayın. Mali sistemi etkinleştirip yaygınlaştırın. İslam coğrafyasına yapılacak operasyonlara göz yumun..”

Bunları aldılar. Bu ortaklıkta alan memnun satan memnun oldu! Bitti mi? Biter mi?

Dünya düzeninin şimdi başka hesaplar var ama bu hesapları muhtemelen başkalarıyla yapacaklar. Çünkü mevcuttakinde yıpranma oldu. Doygunluk oluştu. Heyecan pek kalmadı. O halde yenileri gerekecek. Sıranın kendilerine gelmesini bekleyenleri de ihmal etmemek lazım hani..

Şimdikiler ve çevresi kolayına çekilmek istemeyebilir. Doğaldır. Alışıldı çok şeye hani. Bi de bunlar muhalif olmadı hiç, muhalefette kalmadılar. Dolayısıyla orada duramazlar. Parçalanırlar.

28 Şubat generallerini hatırlayınız. Ne diyorlardı o vakit, “1000 yıl sürecek bu rejim.” Ne oldu? 4 yıl sonra yok oldular. Bu günküler de benzer şeyler söylüyorlar; 2023, 2051, 2071 projeksiyonları buna işaret ediyor. Fakat boşuna. İmkân sağlayıp destek vererek getirenler, benzer şekilde davranmayı da bilirler.

Aslında AKP, bu süreçte çok şey yapabilirdi. Yapmadı. Belki de tercih etmedi kim bilir. İktidar olmak yetti onlara. Burayı da anlamak lazım. Fikriyatı, zihniyeti, yapıp etmek istedikleri buraya kadardı her halde..

Yine de herkes erdi muradına diyebiliriz!

Yazıyı Paylaş

huseyinalan35@hotmail.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir